TR | EN
Uzaktan eğitimin geleceği ve dijitalleşme
4.06.2020

Uzaktan eğitimin geleceği ve dijitalleşme

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Özden TEZEL, 27 Mayıs 2020 günü, Eğitim Fakültesi Çevrimiçi Konferanslar dizisi çerçevesinde “Koronavirüs Sürecinde Hızlanan Dijitalleşme Bağlamında Uzaktan Eğitimin Geleceği” konulu bir konuşma yaptı. Prof. TEZEL, konuşmasında, “uzaktan eğitimin, geleneksel yöntemlerin eğitim taleplerindeki artışı karşılayamaması üzerine gündeme geldiğini; koronavirüs sürecinde bütün dünyada okulların kapatılmasının, uzaktan eğitim konusundaki gelişmelerin hızlanmasını sağladığını” söyledi ve “uzaktan eğitimin beklentileri karşılayabilmesi için neler yapılması gerektiği” konusundaki görüşlerini belirtti.

Bilişim teknolojilerinin hayatımızın her alanında etkin ve yaygın olarak kullanımı anlamına gelen dijitalleşme, teknolojideki hızlı gelişmeye yöndeş biçimde, 1990’lı yıllardan itibaren, başta finans sektörü olmak üzere, hayatın her alanında hızlı bir gelişim göstermiştir. Dijitalleşmenin etkisinin en fazla, varlığının en çok hissedildiği alanlardan birisi de, eğitim sektörü olmuştur. 
Geçmişten günümüze, bütün toplumlarda, çok çeşitli sebeplerden ötürü, eğitim talebi sürekli bir artış eğilimindedir. Geleneksel eğitim sisteminin ‘eğitim talebindeki artışı’ karşılamakta yetersiz kalması üzerine, alternatif eğitim yöntemleri arayışı hızlanmıştır.
İnternet ve bilişim teknolojilerindeki gelişmeler, eşzamanlı ve interaktif eğitim faaliyetlerine imkân veren ve “uzaktan eğitim, açık öğretim, açık ders” gibi adlarla tanımlanan yeni öğretim yöntemlerinin gündeme gelmesini sağlamıştır.
Belirli mekânlarda yürütülen geleneksel eğitimde, ancak belirli sayıda öğrenciye eğitim verebilen bir eğitmen, uzaktan eğitim yöntemiyle milyonlarca öğrenciye eğitim verebilme imkânına sâhiptir. Bu yöntemle, eğitim faaliyetlerinin ulusal ve uluslararası boyutta artırılması artık imkân dâhiline girmiş bulunmaktadır.
Şimdi asıl mesele, uzaktan eğitimin, eğitim faaliyetinden beklenen asıl işlevleri beklentileri karşılayacak şekilde yerine getirebilmesi için, altyapıdan plânlamaya, personel eğitiminden ölçme ve değerlendirme sistemlerinin geliştirilmesine kadar, neler yapılması gerektiğinin belirlenmesidir.
Uzaktan eğitimin, gelip-geçici bir süreç olmayacağı, eğitimde giderek kendisine daha büyük bir uygulama alanı bulacağına hiç şüphe yoktur.
Uzaktan eğitimin, uygulamada, eğitimin içeriği, altyapı ve personel durumu gibi faktörlere bağlı olarak, bazı derslerin canlı, diğer derslerin ise asenkron olarak gerçekleştirildiği görülmektedir.
Uzaktan eğitim bütün taraflar için pek çok yeni imkân sunmaktadır.
Bu yöntemin başta gelen özelliği, zaman ve mekân konusunda (özellikle öğrencilere( büyük bir esneklik sağlamasıdır.
Uzaktan eğitim, bedensel engeli, zaman yetersizliği veya maddî imkânlarının kısıtlı olması gibi sebepler yüzünden eğitim imkânından yararlanamayan bireylere bu imkânı sunmak sûretiyle, eğitim hakkının yaygınlaşması konusunda da önemli bir hizmet ifâ etmektedir.
Uzaktan eğitimle, iyi plânlanması, doğru sunulması, uygun eğitim kaynak ve materyallerinin kullanılması, öğrenci değerlendirmelerinin uygun biçimde yapılması durumunda, kaliteli eğitim gerçekleştirilebilir.
Uzaktan eğitimin, hem öğrenciler hem de eğitim sistemi bakımından en büyük yararlarından birisi, öğrencinin ders tekrarı yapmasına imkân vermesidir. 
Uzaktan eğitimde, öğrencinin, dersleri kendisi için en uygun zamanda tâkip edebilmesi ve dilediği kadar tekrar etme imkânına sâhip olması, öğretmenine uzaktan (mesaj yoluyla( soru sorabilmesi, öğrenciyi psikolojik olarak rahatlattığı gibi, eğitimin verimliliğini de artırabilir.
Uygulamada gözlendiği kadarıyla, kaliteli bir eğitimin idrakinde olan uzaktan eğitim öğrencilerinin pek çoğu, yalnızca kendi eğitmenlerinin anlattıklarıyla yetinmemekte, sistem izin verdiği takdirde, aynı minvalde başka eğitmenler tarafından yurt içinde ve dışında verilen derslerin kayıtlarını da izleme yolunu seçmektedirler.
Uzaktan eğitim programları bazı hâllerde yüz yüze eğitimle de desteklenebilmektedir.
Uzaktan eğitim, yurtdışında eğitim görmek isteyip buna imkân bulamayanlar için de ideal bir seçenek durumundadır.
***
Sağladığı pek çok yararın yanısıra, uzaktan eğitimin önemli sorunları da bulunmaktadır.
Ülkemizde, uzaktan eğitim sınavları çoktan seçmeli yöntemle yapılmaktadır. Bu yöntem, çeşitli gerekçelerle geleneksel eğitimde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak bu durum, mahzurlarını telâfi edecek çözümler bulunmadığı takdirde, gelecekte, önemli sorunlara yol açacak gibi görünmektedir.
Uzaktan eğitim konusunda beni en çok endişelendiren hususlardan birisi de, eğitimin mekanikleşmesine yol açması ihtimalidir.
Eğitim faaliyetinin kendisinden beklenen işlevleri yerine getirebilmesi için, varlığına en çok ihtiyaç duyulan hususlardan birisi, öğrenen ile öğreten arasında sürekli, sağlıklı ve yeterli etkileşimin tesis edilebilmesidir.
Bilhassa sosyal alanlarda, öğrenilen akademik bilginin özümsenmesi, öğrencilerin tartışma, muhakeme, yorumlama, soru sorma, görüş oluşturma gibi yeteneklerinin gelişebilmesi için, sınıfta yeterli tartışma ortamının tesis edilmesi büyük önem taşımaktadır. 
Eğitimin, en yetkin araç ve yöntemlerle öğrenciye bilgi aktarımından ibâret olduğunun düşünülmesi, eğitim konusunda yapılabilecek en büyük hatalardan birisidir.
Öğrenci-öğretmen etkileşimi, öğretmen bakımından da çok önemlidir. Öğretmenin kendisini geliştirebilmesi için gereklidir. 
Kameraya konuşan öğretmen öğrencisiyle yeterli etkileşim kuramaz.  
Bu durum, en önemli özelliklerinden birisi (insana( sürekli kendisini yenileyebilme arzusu ve yeteneği kazandırmak olması gereken eğitimin, canlılığını yitirmesi ve mekanik/ruhsuz bir faaliyete dönüşmesine sebebiyet verebilir ki, gelecekte bunun vahim sonuçları olabilir.
Uzaktan eğitimin, öğretmen işsizliğini artırması da sözkonusu olabilecektir.
Uzaktan eğitimin bir diğer muhtemel sonucu, “eğitimin uluslararasılaşması” ihtimâlidir.
Bu durum, bir yandan yerel düzeyde “öğretmen işsizliği”ni artırırken, diğer yandan da “millî” nitelikte eğitim politikalarının uygulanmasını güçleştirebilecektir.
Ancak, “eğitimin uluslararasılaşması” imkânı, konuya gereken önem verildiği takdirde, Türkiye gibi, millî sınırları dışında geniş bir “kültür coğrafyası”na sâhip ülkeler için büyük bir avantaja dönüşmesi de, ihtimâl dâhilindedir.
İki aylık uygulama sürecinde, bazı öğrencilerin internet erişimi ve bilgisayar temini konusunda sorun yaşadıkları anlaşılmıştır. Bu sorunların kısa sürede izâle edilmesi gerekmektedir.
***
Uzaktan eğitimde, verimli bir öğretim için, öğrencilerin “zamanını plánlama, derse hazırlanma, dikkatle dinleme, gerektiğinde dersi (yeterli öğrenmeyi sağlayıncaya kadar( tekrar etme, anlayamadığı hususları belirleme, bu konular hakkında eğitmene soru sorma ve kendi kendine öğrenme” gibi yetenekleri kazanmış olmaları büyük önem taşımaktadır. 
Öğrencilerin, plânlı çalışma, kendini disiplin altına alabilme gibi yeteneklerinin yanısıra, bilişim teknolojilerini kullanma, verileri analiz etme, siber saldırılardan ve casus yazılımlardan korunma, zamanı etkili kullanma gibi yetenekleri de kazanmaları gerekmektedir.  
Öğretmenlerimizin bilişim teknolojilerini kullanma konusundaki yeterlilikleri artırılmalıdır. Eğiticilerden kaynaklanan sorunların en aza indirilmesi için, bundan böyle bütün eğitim fakültesi öğrencilerine, bölümlerine bakılmaksızın, bilişim ve internet araç ve teknolojileri konusunda gerekli nitelikleri hâiz bir eğitim verilmelidir.
Günümüzde, bilişim teknolojilerindeki gelişmeler sonucunda yaygınlaşan sosyal medya uygulamalarının, insanları/öğrencileri, mobil cihazlar aracılığıyla “uzaktan” etkileşim içinde bulunmaya yönlendirdiği; bu durumun, son yıllarda pek çok toplumda, önemli psiko-sosyal sorunlara yol açtığı gözlenmektedir. Uzaktan eğitimin, bu olumsuz gidişâtı daha da şiddetlendirmesi muhtemeldir.
Eğitimin asıl işlevlerinden birisi, değer sahibi bireyler yetiştirmektir. Mevcut hâliyle, uzaktan eğitimin bu işlevi yerine getirebilmesi mümkûn görünmemektedir.
***
Yaşanan koronavirüs süreci, uzaktan eğitimin, bilhassa olağanüstü dönemlerde, geleneksel eğitim sisteminde ortaya çıkan sorunların çözümüne katkı sağlayabileceğini ortaya koymuştur.
Bazı kesimlerin, geleneksel eğitimden kaynaklanan sorunların çözümü konusunda, uzaktan eğitimi mucizevi bir kurtuluş reçetesi gibi değerlendirdikleri görülmektedir.
Son 10 yıldaki gelişmeler, bir eğitim yöntemi olarak, uzaktan eğitimin kesinlikle gözardı edilemeyeceğini; sözkonusu yöntemin, bazı durumlarda, kaliteli eğitim talebinin karşılanmasında kaydadeğer çözümler sunma imkânına hâiz bulunduğunu ortaya koymaktadır.
Uzaktan eğitimi değerlendirirken yapılabilecek en büyük hatalardan birisi, geleneksel eğitim sistemi ile uzaktan eğitimin birbirlerine rakip sistemler olduğu yanılgısına kapılmaktır. 
Yapılan araştırmalar, bazı durumlarda yüzyüze eğitimin, bazı durumlarda ise uzaktan eğitimin daha başarılı neticeler verdiği; bazı durumlarda ise iki eğitim sisteminin başarısı arasında belirgin bir farklılık bulunmadığı gerçeğini ortaya koymuştur.
Sözkonusu araştırmaların pek çoğunda, öğretmen ve öğrencinin hazırbulunuşluğu, ders içeriklerinin ve altyapının yeterliliği, plânlama, öğretmenin uzaktan eğitim tekniklerine ve kullanılan cihazlara hâkimiyeti, öğrencinin özdisiplini ve kendi kendine öğrenme yeteneği, ebeveynlerin konuya yaklaşım biçimleri gibi unsurların, öğretim sisteminin başarısında etkili olduğu sonucuna varılmıştır. Bu itibarla, her iki eğitim sisteminin birbirine rakip olmaktan ziyade, birbirini tamamlayan sistemler olduğu gerçeğinin kabul edilmesi, son derece önemlidir.
Gelecekte daha güçlü, daha müreffeh bir Türkiye’yi inşâ etmenin başta gelen yolu, geleceğimizin güvencesi olarak gördüğümüz çocuklarımızın/gençlerimizin yeryüzündeki en donanımlı akranlarıyla her alanda başabaş yarışabilmelerini mümkûn kılacak yetkinlikte nitelikli bir eğitim sisteminin inşâ edilmesidir.
Belirtilen amaca ulaşılabilmesi için, uzaktan eğitimin ülkemizdeki uygulamasının, bilhassa da son iki aylık hızlı ve yaygın uygulama sürecinde edinilen deneyimlerin, yaşanan sorunların ve çözüm yollarının belirlenmesi amacıyla, vakit geçirilmeksizin gerekli bilimsel çalışmaların başlatılması, araştırma raporlarının hazırlanması, bu çalışmalara kurumsal bir nitelik ve süreklilik kazandırılması, bahsekonu çalışmaların sonucuna göre sistemin mükemmelleştirilmesine yönelik politikaların tespit edilmesi, son derece yararlı olacaktır.
Toplumun artan eğitim talebinin teknolojideki gelişmelerin yardımıyla karşılanması anlamına gelen uzaktan eğitim konusunda bir geriye gidişin olacağına ihtimâl vermiyorum. Ancak, uzaktan eğitimin beklentileri karşılayabilmesi ve eğitim sisteminden kaynaklanan çeşitli sorunlara kalıcı çözümler üretebilmesi, bu meyanda yeni sorunlara da kaynaklık etmemesi için, hâlihazırda tespit edilebilen sorunlar ile bundan sonra gündeme gelebilecek sorunlar konusunda çözüm odaklı, analitik, tartışmaya ve yeni görüşlere açık bir tutum içinde olunmasında yarar bulunduğu inancındayım. 
Sonuç itibâriyle, uzaktan eğitim, kaçınılması, uzak durulması kabil olmayan bir süreç olmakla birlikte, nitelikli bir eğitim için mucizevi bir reçete de değildir. 
Faydalarının mahzurlarından daha çok olabilmesi, henüz yaygınlaşma sürecinin başında bulunduğumuz şu günlerde, burada kısaca vurgulamaya çalıştığım mevcut ve muhtemel sorunlara yeterli çözümler üretilmesiyle mümkûn olabilecektir.